ET VE BALIK KURUMLARINA AİT İŞLETMELER NİÇİN KAPATILDI? BİRİ BANA ANLATSIN
- Dr. Vet Hek. H. Yalçın KÖKSAL
- 28 Mar 2022
- 3 dakikada okunur
Et ve Balık Kurumları ülke geneline yayılmış kombinaları vasıtası ile yıllarca ülke hayvancılığına çok önemli katkılar sağlamıştır. Hayvancılığa yaptığı katlıların yanı sıra HALK SAĞLIĞINI KORUMAK HİZMETİNİDE uzun yıllar başarı ile yerine getirmiştir. Pek tabiidir ki bu hizmetlerdeki başarısını, bünyesinde bulundurduğu VETERİNER HEKİMLERE BORÇLUDUR!
Mesleğimizin önemini özümsemiş o zamanın siyasetçi ve bürokratları Veteriner Fakültelerinde okuyan öğrencilere burslar vererek veteriner hekim açıklarını kapatmaya çalışırlardı. Kombinalarda çalışan veteriner hekimler çeşitli şeflikler adı altında (alım, işletme, sağlık kontrol) görev yaparlar kesime gelen hayvanları, kesim öncesi sağlık, gebelik ve karkas ağırlığı yönünden muayene edip uygun olanların kesimine müsaade ederler ve kesime gönderirlerdi (alım şefliği). Kesimine müsaade edilen hayvanlar, kesim kuralları en ciddi şekilde uygulanarak hayvanlara eziyet edilmeden, en üst seviyedeki hijyenik koşullar uygulanarak karkasların harici bulaşımlardan korunması sağlanırdı (işletme şefliği). Kesimi yapılan hayvan karkasları ve iç organları veteriner hekimler ile onların nezaretinde hizmet veren veteriner sağlık memurları veya teknisyenleri tarafından tek tek kontrol edilerek insan sağlığını etkileyecek ZOONOZLAR açısından sakıncası olmayan karkaslar tüketimine müsaade edilerek dinlenme, soğuk muhafaza ve dondurma amaçlı kullanılan soğuk depolara gönderilirdi (sağlık kontrol şefliği). Daha sonra bu karkaslar parçalama ve şarküteri bölümlerinde yine Veteriner Hekim nezaretinde işlenir ve tüketime sunulurdu (işletme şefliği).
Yukarıda özetlediğim bu hizmetlerin yanı sıra yan ürün dediğimiz sakadat, deri, bağırsak, kan, kemik de ekonomik açıdan gerekli işlemlerden sonra değerlendirilirdi. Besiciler ile bağlantılı çalışmalar yapılır, bu bağlamda şeker şirketleri ile müşterek organizasyonlar düzenlenerek, hem birim karkas artışı sağlanır ve hem de besiciler pazarlama kaygısı duymadan işletmelerini günün koşullarına uygun olarak kapasite ve ekipman olarak sürekli olarak geliştirirlerdi. Burada hem hayvancılık konusunda istihdam sağlanmış olunur, hem insanlarımız böylesine önemli bir besin kaynağını en üst düzeyde sağlık koşulları sağlanmış olarak tüketme imkanı bulur, hem de ülke ekonomisine gerek yerel tüketimle ve gerekse zaman zaman yapılan ihracatlarla çok önemli katkı sağlanmış olunurdu.
Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım ve gerek ülke hayvancılığımız ve gerekse insan sağlığımız açısından bu denli önemli işlevleri olan ET VE BALIK KURUMLARIMIZIN HANGİ AMAÇ VE DÜŞÜNCE İLE HARCANMIŞ OLABİLMESİNİ anlamam mümkün değildir. İçlerinde bazı bölgelerdeki kombinalar zarar ediyor olabilirlerdi bu kuruluşlar yeniden yapılandırılmaya veya uygulamada yanlışlıklar var ise bu yanlışlıklar giderilmeye çalışılabilirdi.
ANCAK BU TEDBİRLERİ ALMAK BİLGİ BİRİKİMİ VE ÖZVERİ GEREKTİRİRDİ YILLARCA BU KURULUŞTAKİ UZMAN VE EHİL KİŞİLER SİYASİ YAPTIRIMLARLA HARCANDIĞI İÇİN BİLİRKİŞİ SIKINTISI İÇİNE DÜŞEN BU KURULUŞLARDAN HER NE PAHASINA OLURSA OLSUN ÖZELLEŞTİRME FURYASIDA VARKEN SATIP KURTULMA GİBİ KOLAY BİR YÖNTEM UYGULANMIŞTIR. BU KIYIMLARDAN EN ÇOK NASİBİNİ ALANLARDA BİZ VETERİNER HEKİMLER OLMUŞUZDUR. BİLGİ VE LİYAKATLARINA BAKILMADAN HARCANAN MESLEKTAŞLARIMIZ BİR SÜRE SIKINTI ÇEKMİŞ OLABİLİRLER AMA BUNDAN DA ÖNEMLİSİ ÜLKE HAYVANCILIĞININ UĞRADIĞI ZARARIN TELAFİSİ HEMEN HEMEN İMKANSIZ BOYUTLARA ULAŞMIŞTIR.
Ülkemizdeki hayvan varlığının sürekli olarak azalması, mevcutlarında bakım ve besleme girdilerindeki sürekli yükselişi nedeni ile küçük işletmelerin zarar etmeleri üretim kalitesini düşürmektedir. Tarım ve hayvancılıktaki geriye gidiş bundan kısa bir süre önce dünyada beslenme açısından kendisine yeten 7 ülkeden birisi olan ülkemizin, bugün bu kalemlerde ithalat yapan bir ülke konumuna gelmesine neden olmuştur. Et ve Balık Kurumu işletmeleri birer birer yok pahasına elden çıkarılırken bu hayati tesislerin yerinde şimdi alış veriş merkezleri yükselmektedir. Bu tesislerin elden çıkması neticesinde kontrolsüz ve kaçak kesimler artmıştır. İl merkezlerinde kesim yapılacak resmi kuruluşların kalmayışı çevre ilçelerde kesim mecburiyeti getirmiştir. Bu bağlamda Belediyelerde çalıştırılan Veteriner Hekim sayılarının da günden güne azaltılması ve yetkilerinin ellerinden alınması HALK SAĞLIĞINA İNDİRİLEN DARBEDİR.
Şimdi hatadan dönmek için bu kuruluşların yeniden yapılandırılmaları için çalışmalar yapıldığını veya böyle bir düşünceye gelindiğini içim burkularak izlemekteyim. Yok pahasına satılan kuruluşların kaybedilen tesisleri bırakın, sadece arazilerini bugün geriye alabilmek mümkün müdür? Örneğin Gimat çalışanlarına satılan ve yerinde şimdi
Migros bulunan ANKARA ET KOMBİNASI’nın arazisini veya BURSA ET KOMBİNASI’nın ve buna benzer pek çok örnek verilebilecek kurum işletmelerinin tekrar tesisi bizlere kaça mal olacaktır? İşte bu nedenlerle benim bir türlü anlayamadığım bu konuyu birileri tabii ki bu kararları veren birileri lütfen bana anlatsın.
Comentários